FİZİKSEL ve RUHSAL OLARAK
NASIL SAĞLIKLI ÇOCUK YETİŞTİRİLİR?
Sağlıklı çocuk yetiştirmek için
annenin bebeğiyle kurduğu bağı önemseyen
Pedagog İnci Vural,
ebeveynlere kendilerine açık ve dürüst olmalarını öneriyor. İç dünyalarıyla ilişkide olan
bireylerin, çocuklarını doğru
anlayabileceğinin altını çizen
Vural: "Anne babalar
kendileriyle yüzleşmeden, çocuğunun
sorunlarını yeterince
anlayıp onlara
çözüm üretemiyorlar.'' diyor.
Pedagoji,
Türkiye'de yeterince gelişmiş
bir alan değilken sizin pedagojiyi seçmenizdeki
etken neydi?
Psikoloji,
psikolojik danışmanlık,
psikiyatri gibi alanları seçenlerin,
genelde belli bir kişilik yapısı olduğunu iddia
eden birçok araştırma var.
Benim de kendimi ve çevremi sorgulayan, sebepleri dışarıda aramak
yerine önce kendi içime bakan bir kişilik yapım olduğundan, belki
bilinçdışı bir
merakla, hislerimi takip ederek pedagojiyi seçtim.
Türkiye'de,
pedagojinin gelecekteki yeri için neler düşünüyorsunuz?
Zamanla,
duyguyla yapılan ve insan
ilişkileriyle
ilgili olan işlerin önem
kazanacağını düşünüyorum.
Çünkü mekanik işleri
robotların yapacağı bir zamana
doğru
gidiyoruz. Böyle bir dönemde, kişinin kendi ruhunu kattığı işleri
robotlar yapamayacağından,
pedagojinin geleceğini parlak
görüyorum.
''Sağlıklı çocuk yetiştirmek için annenin
bebeğiyle bağ kurması, onu her zaman anlayamasa da anlamaya çalıştığını
bebeğine hissettirmesi önemli.''
Bebeğin
iç dünyasının
oluşum sürecini anlatır
mısınız?
Öncelikle
bebeğin, anne
karnında hiçbir şey anlamadığı, bilmediği, duymadığı, farkında olmadığı yaklaşımı yanlış. Bebek doğduktan sonra
da algıları çok açık. Hatta üç
günlükken bile annesinin süt kokusunu tanıyabiliyor. Eğer babasıyla ilişki kurmuşsa, onun
sesine doğru
dönebiliyor. Siz bebeğinizle
ilgilenirken kafanız başka bir yerde
mi, dalgın mısınız; bebek,
bunları
hissedebiliyor. '' Ben çok üzgündüm; ama bebeğime hiçbir şey
hissettirmedim.'' gibi bir söylem, onun duygularını hiçe saymak
demek. Sonuçta bu, ten temasıyla bile anlaşılabilen bir şey. Bu
yüzden sağlıklı çocuk yetiştirmek için
annenin bebeğiyle bağ kurması, onu her
zaman anlayamasa da anlamaya çalıştığını bebeğine hissettirmesi önemli.
Bebeğini anlamaya
çalışan her anne,
onunla sağlıklı bir bağ kurabilir.
Sağlıklı
bir çocuğu nasıl
tanımlarsınız?
Aşırı uyumlu, her
sözü dinleyen, arkadaş ilişkileri;
dersleri çok iyi olan çocuğa sağlıklı dense de birçok duyguyu
farklı yoğunluklarla
hisseden, duygularını anlamlandıran, hep
mutluluğu ya da
sevinci değil; hayal kırıklığı, kıskançlık, üzüntü,
çaresizlik gibi olumsuz duyguları da yaşayan ve onları ifade eden
çocuk, sağlıklıdır. Ayrıca çatışmalar yaşarken çatışılan kişilerden
kopmamak, kendi duygusuna sahip çıkarken karşısındakinin
zihniyle de iletişim halinde
olmak, çatışmaları çözmek ve
çözümsüzlüğü taşıyabilmek de
sağlıklı bir çocuğun
özellikleri arasındadır.
''Çocuk yerine çok fazla düşündüğünüzde,
onun ruhsal alanını tümüyle işgal edersiniz. Bu
sebeple çocuk, özgüven eksikliği
yaşar.''
Ebeveynlerin,
çocuğun gelişim
sürecinde yaptıkları
hatalar nelerdir?
Çocuk yerine
çok fazla düşünmek...
Böyle yaparsanız, onun
ruhsal alanını tümüyle işgal
edersiniz. Bu sebeple çocuk, özgüven eksikliği yaşar ve çocuğa, kendisini
hissetme fırsatı verilmediğinden,
karakter eğitimiyle
ilgili hiçbir şey öğretilmemiş olur. Sonuç
olarak çocuk, beklemeyi, sabretmeyi, bir şeyi neden yapmaması gerektiğini ve
duygusunun anlaşılıp anlaşılmadığını bilemez.
Çocuğunu
gerçekten anlayabilmek için hep onun yerine düşünmek yerine ebeveynlerin,
duygularıyla temas
halinde olmaları gerekiyor.
Kendilerine karşı açık, dürüst ve
iç dünyalarıyla ilişkide olan
ebeveynler, çocuklarını doğru
anlayabilirler.
'Ebeveynlerin
yaptığı bir diğer hata, hissettikleriyle söylediklerinin tutarsız
olması.'
Ebeveynlerin,
hissettikleriyle söylediklerinin tutarlısız olması durumu da
yaptıkları bir diğer hata.
Örneğin; bir anne
kızgınsa ve
gözlerinden kızgınlığı anlaşılıyorsa, buna
rağmen çocuğuna kızgın olmadığını söylüyorsa
çocuk, annesine güvenerek onun söylediğine inanıyor. Bu
durum, çocuğun kendine
güvenini zedeliyor.
Zor
çocuğu tanımlar
mısınız?
Zor çocuk:
kolay uyum sağlamayan, değişikliklere
toleransı az olan, dış
uyaranlardan çok etkilenen, duygusal olarak uyaranlara karşı gereğinden fazla
tepkisel olan ve geçiş
dönemlerinde çok zorlanan çocuktur.
''Çocuğun zor olması, yapısından
ve ebeveynlerin bu yapıya uygun olmayan eğitim
tutumlarından kaynaklanır.''
Anne
babalar, zor çocuklara nasıl
davranmalılar?
Anne babaların, zor bir
çocuğu şımarık olarak
görmeleri en büyük tehlike. Çünkü çocuğun zor olması, yapısından ve
ebeveynlerin bu yapıya uygun
olmayan eğitim
tutumlarından
kaynaklanır. Bu yüzden
anne babalar, çocuğunun mizacı değişmeyeceğinden,
tutumlarını onun mizacına uygun
hale getirmeliler. Zorlanan bir çocuğun üzerine gitmek, onu takıntılı, endişeli, kapalı ve iletişimden kopuk
hale getirir.
Çocukların
davranış problemleri nelerdir?
Çözüm
üretememek, kimsenin fikrini önemsemeyip tek bir şeye takılı kalmak,
sabredememek ve zevki erteleyememek, problemlerden bazılarıdır.
''Karakter ve mizaç olarak daha endişeli
çocuklar, davranış problemleri yaşarlar.''
Bahsettiğiniz
davranış problemlerinin kaynağı
nedir?
Pek çok
davranış probleminin
altında yatan,
endişeli olma
halidir. Endişeli
çocuklar, uyum sağlamada çok
güçlük çekerler. Karakter ve mizaç olarak daha endişeli
çocuklar, davranış problemleri
yaşarlar.
Ne
tür davranışlar, bebek ve çocuklarda büyük
hasarlara yol açıyor?
Onları ruhsal
olarak ihmal etmek veya aşırı ilgi
göstermek, ciddi bir sorundur. Ebeveynlerin bebeğine veya çocuğuna aşırı ilgisi,
''onun için en iyisini ben bilirim'' yaklaşımının bir sonucudur. Ebeveynler, yaşamlarındaki başarısızlık duygularını, çocuğunun
üzerinden yok etmeye çalışıyorlar.
Kendi olumsuz özelliklerini, çocuğunda görmemek için çabalıyorlar.
Dolayısıyla anne
babalar kendiyle yüzleşmeden, çocuğunun
sorunlarını yeterince
anlayıp onlara
çözüm üretemiyorlar.
Röportaj: Yeliz Şenyerli
ebebek dergi
Mayıs sayısı / 2018
izmir pedagog olarak oluşturduğunuz içerik için teşekkür ederiz.
YanıtlaSil