21 Temmuz 2018 Cumartesi

Ayşen Batıgün Bulut: Dünyanın En Güzel Duygusu Anne Olmak / ebebek dergi / Röportaj: Hande Yuvakuran - Yeliz Şenyerli


AYŞEN BATIGÜN BULUT: DÜNYANIN EN GÜZEL DUYGUSU ANNE OLMAK
Yaşamı boyunca çocuk sevgisini hisseden Ayşen Batıgün Bulut, 7 aylık bebeği Aras ile çok mutlu. Doğum anında bile bebeğinin her anını izleyen Ayşen Hanım: ''Bebeğim için uykusuz kalmak ve onun gelişimini izlemek mucizevi. Dünyanın en güzel duygusu anne olmak.'' diyor.



Ayşen Hanım, anneliğin çok güzel bir duygu olduğunu söylüyorsunuz... Annelik duygusunu ilk ne zaman hissettiniz?
Konservatuvarı bitirdikten sonra çocuk tiyatrosuna başlamıştım. Çocuk tiyatrosuyla ilgilendiğimden çocuk psikolojisini iyi anlayabilmek için çocuk gelişim psikolojisi alanında eğitim aldım ardından anaokulunda öğretmenlik yaptım. 3-4 yaşlarında 15 öğrencim oldu. İlk dersimizde onlar için tiyatro oynadım. İnteraktiftim, çocukları da oyuna dahil ettim. Oyunu çok sevdiler. Öğretmenlik yaparken 15 tane çocuğum vardı sanki, anneleri gibi hissediyordum kendimi. Çok seviyorum çocukları, çocukken de çok severdim.
Evlendikten beş ay sonra düğününüzü yapmanızın ve dört sene sonra bebek sabebi işlerinizin yoğunluğu muydu?
2013 senesinde evlenmiştim. O zamanlar ''Her Şey Yolunda Merkez'' dizisinde oynuyordum. Yönetmenim bana: ''3 sahne var. Nikahını yap, geri gel.'' demişti. Yoğunluktan aylar sonra düğün yapabildik. Projelerden dolayı bebek sahibi olmayı ertelemiş olsak da evliliğimizde 5. seneye girdiğimizden anne olmayı çok istedim.
Hamile olduğunuzu öğrendiğinizde neler hissettiniz?
Film çekimlerindeyken bir rüya gördüm; kıvırcık saçlı bir erkek çocuğu. Küçüklüğümden beri oğlum olsun istiyordum zaten. Rüyadan çok etkilendim ve  eşim Abdullah'ı aradım. Ona: ''Hayatım, ben bir rüya gördüm. Bizim oğlumuz olacak.'' dedim. Çekimler bittikten sonra İstanbul'a döndüm ve hamilelik testi yaptım. Olmadı, hamile değilmişim. 2 ay sonra bir gece Abdullah setten geldi. Elinde hamilelik testi vardı. Ben umudumu kesmiştim çoktan. Hayatım boyunca anne olamayacağım diye düşünmüştüm. Testi yaptık. 1,5 çizgiydi. Emin olmak için ertesi gün doktoruma gittim ve 1,5 aylık hamile olduğumu öğrendim. Çok sevinçliydim. Rüyamdan sonra hamile kalmışım. İçime doğmuş demek ki. Aras, rüyamda gördüğümün aynısı. Saçları da kıvırcık.

"Hamileliğim, çok iyi geçti. Hiç kusmadım, midem bulanmadı... 3-4 aya kadar karnım çıkmadı, hamile gibi hissetmedim kendimi. Ayrıca çok fazla yürüyüş ve pilates yaptım. Bol bol yüzdüm."
Hamilelik süreciniz nasıl geçti?
Hamileliğim, çok iyi geçti. Hiç kusmadım, midem bulanmadı... 3-4 aya kadar karnım çıkmadı, hamile gibi hissetmedim kendimi. Ayrıca çok fazla yürüyüş ve pilates yaptım, bol bol yüzdüm. Spor yapmak, beni motive etti, çok rahatlattı. Ne yemem gerekiyorsa onu yedim ayrıca. Sağlıklı beslenmenin ancak böyle mümkün olabileceğini düşünüyorum. Hamileliğimin son ayında ise bir hata yaptım,tuzlu yedim. Tuz, beni şişirdi; elim, ayağım çok şişti. Son ay, kilo almaya başladım.
Doğumunuz nasıldı?
Kontrole gittiğimde, doktorum doğumda olduğundan bir ebe gönderdi bana. Ebe de 1,5 santim bir açılma olmasına rağmen bunun doğumun başladığı anlamına gelmediğini söyledi bana. Bu yüzden annemin yanına gittim. Yalova'ya gittiğimde, 03.00'da suyum geldi ve doğum başladı. Yalova'da başka bir doktora gittiğimizde bana, sezaryanla bebeğimi alacaklarını söyle. Ben de doktorumla her gün konuştuğumdan hamilelik sürecimin normal olduğunu ve sezaryene gerek olmadığını biliyordum. Hastaneden çıktık ve arabaya dindik. Doğum başladığından koltuk ıslandı. Kendi doktoruma gitmek için yola çıktık. O sırada Abdullah'ı aradım. Antalya Film Festivali'ndeydi o da ulaşamadım. Neyse ki bebeğimizin doğumuna yetişti. Ben doğum yaparken sosyal medyaya baba olacağını yazmış. Birçok oyuncu arkadaşım doğumuma yetişti.
Bebeğimi hissedebilmek için normal doğum yaptım. Doğum esnasında sancım çoktu; ama kendimi hep ben korkarsam doğumum zorlaşır ve bebeğim etkilenir diyerek motive ettim. Aras, beni hiç zorlamadı doğarken. Bence spor yapmam, kendimi doğumda rahat bırakmama yardımcı oldu. Oğlum, 16.50'de, 2 kilo 205 gram doğdu.
Aras'ı ilk kucağınıza aldığınızda ne hissettiniz?

Şoka girdim... Çünkü 7 dakikada doğurdum ben. Doğum sırasında doktorum beni çok motive etti. Normal doğum korkulacak gibi değilmiş. Biraz acı olduysa da doğarken bebeğimin her anını canlı canlı izledim. Bebeğim, doğduğunda hemen benim elimi tuttu. Mucize gibiydi.
Bebeğinizi büyütürken nelere dikkat ediyorsunuz?
Bebeğimi, 6 aydır emziriyorum. Anne sütü, bebeğin gelişiminde çok etkili. Bebeğimle çok zaman geçiriyorum. Onunla zaman geçirmek, gelişimini görmek, mucizevi. Onu çok seviyorum ve bunu Aras'a hissettiriyorum. Bebeğin, sevildiğini hissetmesi, onun kişisel gelişimi için çok önemli. Ayrıca kendimi hep motive ediyorum. Çünkü iyi hissetmediğinizde sütünüz kesilebiliyor ve bebeğiniz, sizin olumsuz ruh halinizden çok etkileniyor. Siz sakin olursanız, bebeğiniz de sakin oluyor.
Eşiniz Abdullah Bey de bu süreçte size yardımcı oluyor mu?
Yardımcı oluyor, Aras'a çok düşkün. Eşim, menajer olduğundan çok yoğun. Bu yüzden hep planlı. Örneğin ben 09.00'da spora gideceksem eşim, ona göre plan yapıyor ve Aras'a bakıyor. Benim çok uykum olduğunda Aras'la o ilgileniyor. Çok uykusuzluk çekmiştim ilk zamanlar. Oğlum için uykusuz kalmak da güzel.
Bebeğinizi büyütürken en çok hangi konularda zorlanıyorsunuz? Bu zorlukları nasıl aşıyorsunuz?
Uykusuz kalmak, özellikle bebeğimin ilk zamanlarında beni çok zorlamıştı. Kısa sürede acıkıyor, uyuyor. Biraz uyuyup acıktığından yine uyanıyordu. Bu yüzden uyuyabilmem mümkün olmuyordu. Zaman geçtikçe oğlumun uykusu düzene girmeye başladı. Bebek büyüdükçe, siz sabırlı oldukça ve kendinizi bu süreçte rahat bıraktıkça bebeğinizin uyku düzeni ve birçok şey de zamanla düzene giriyor. Kendimi, her şey yolunda, çok güzel gidiyor diyerek motive ettim.

 "Aras biraz büyüdükten sonra  ikinci çocuk düşünüyorum. Ben tek çocuk olduğumdan her istediğimin olması beni mutlu hissettirdiyse de yalnız hissettiğim çok zaman oldu. Bu yüzden bebeğimin bir kardeşi olsun isterim."
Anne olunca kendinizde ve hayatınızda neler değişti?
Hamilelik sürecinde bebeğimin tekmelerini, kalp atışlarını hissetmeye başlayınca sevinçten uçtum. O süreçte, sakinleşmeye başladığımı fark ettim. Anne olunca önceliğim, bebeğim olmaya başladı. Önceden ilk bendim, şimdi o. Bu durum, beni çok mutlu ediyor. Oğlumla mucizeyi yaşıyorum. Öncesinde çok sosyal, koşuşturmalı, çekimlerle dolu bir hayatım vardı. Aras doğunca, yoğunluğumdan sıyrılıp zamanımı bebeğime ayırdım.
Aras'a kardeşşünüyor musunuz?
Aras, biraz büyüdükten sonra düşünüyorum. Ben tek çocuk olduğumdan her istediğimin olması beni mutlu ettiyse de yalnız hissettiğim çok zaman oldu. Bu yüzden bebeğimin bir kardeşi olsun. Belki 3-5 sene sonra. Bu süreçte de kariyerimde ierlemek istiyorum.
Bebeğinizin geleceğiyle ilgili hayalleriniz var mı?
Tabii... Öncelikle oğlumun eğitimine çok önem veriyorum. Şimdiden okul bakmaya başladım bile. 3 yaşında jimnastiğe vermek istiyorum onu. Sonrasında biniciliğe. Sporla çok erken yaşta tanıştırayım diyorum. Sosyal bir çocuk olmasını ve istediklerini ona yaptırmayı istiyorum. İçinden ne yapmak geliyorsa. Ben her zaman desteklerim oğlumu.
Yakın zamanda projeleriniz var mı?
Bakü'de çektiğimiz bir film vardı. Azerbaycan ve Rusya'da vizyona girdi. Dublaj yapıldıktan sonra Türkiye'de de vizyona girecek. Aras'la fotoğraf çekimlerimiz devam ediyor. Oğlum'la bir televizyon programı yapmayı istiyorum. Hayatımın sonuna kadar böyle mutlu kalmayı istiyorum onunla. Dünyanın en güzel duygusu anne olmak. 40'lı yaşlara geldiğimde ise drama eğitimi vermek için anaokulu açmayışünüyorum.

Röportaj: Hande Yuvakuran - Yeliz Şenyerli
ebebek dergisi
Mayıs sayısı / 2018


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Türk Kültüründe Ad Koyma Geleneği / Bizim Anadolu gazetesi / Yeliz Şenyerli

          TÜRK KÜLTÜRÜNDE AD KOYMA GELENEĞİ      Ad, bir milletin kimliğidir. Bu nedenle Türk aile büyükleri çocuklarına, Türkçe ad koy...