25 Haziran 2017 Pazar

Bozkurt İlham Gencer: Şarkılarımızı Devşirmeler Söylediğinde Altın Plak Alıyorlar - 2 / Röportaj - Yeliz Şenyerli



              ŞARKILARIMIZI DEVŞİRMELER SÖYLEDİĞİNDE ALTIN PLAK ALIYORLAR

                   
          ‘’ Bir Başkadır Benim Memleketim parçası, bölücülük üzerine kurgulanmıştır. ‘

  Uzun zaman oldu; Sevgili Gencer’in yaşamından, Atatürk’e olan bağlılığından, isminin başına neden Bozkurt geldiğinden sizlere bahsedeli. Anılarının yazıldığı kitabı, 70’li yıllarda gördüğü işkenceleri, caza adanmış koskoca hayata sığdırdığı beste ve uyarlamalarını size aktaralı yaklaşık bir üç ay kadar. 
         Geçen zaman bizim size anlatacaklarımıza karşı duyduğumuz samimi, eğlenceli bazen hüzünlü yaşanmışlıkların heyecanını silemedi. Gencer’in 65 yılında Altın Mikrofon’a katıldığı anki anılarından tutun, Ayten Alpman’la olan geçmişi ve aslında senelerdir bize ait sandığımız Bir Başkadır Benim Memleketim şarkısının ardındaki ilginç gerçekliklerin kapısını sizler için aralayacağız sonbahar sayımızda. 
          Siz değerli okuyucularımızın bizimle aynı coşkuyu, mutluluğu, sıcaklığı paylaşabilmeniz temennisi; keyifli okumalar dileklerimizle… 

BOZKURT İLHAM GENCER; 1965 - ALTIN MİKROFON 
Zamane Kızları bestem ile yarışmaya katıldım 

 
Altın Mikrofon yarışmasına katılma sürecinizi bizimle paylaşır mısınız? 

Altın Mikrofon yarışması beste yarışmasıydı. 1962’de Günaydın, 1965 yılında Hürriyet düzenledi. Ben de bu yarışmaya girdim. Herkes bana fırça çekti; ‘’ yahu sana yakışır mı gençlerle ‘’ diye çünkü ben 1965’te 40 yaşlarındaydım, yarışmadaki gençler 18 – 20 yaş aralığında. Kardeşim, dedim bu beste yarışması, yaş yarışması değil ki… 80 yaşındaki adam da bekte yapabilir, 40 yaşındaki adam da 5 yaşındaki çocuk da.  Yarışmaya ‘ Zamane Kızları ‘ ile girdim.  İstanbul, İzmir ve Ankara’da konserler verdik. Seyirciler oy verdi bize konser sonrasında. Ben Zamane Kızları’nı  söylerken; 
‘’ Ah şu zamane kızları çıta maymununa benzer. ‘’ diye gırgır geçerdim kızlarnanYuuh, diye bir ses çıktı İstanbul sinemasında. Şan sinemasıydı galiba. Gaste ertesi gün, İlham Gencer kızlar tarafından yuhalandı, diye yazdı. İzmir’e geçtik oradan. İzmir’de haber duyulunca tabii teçhizat; domatesler, yumurtalar hazırlıklı gelinmiş. Şarkımı söylerken çürük domatesler parçalanıyor yüzümde. Seviniyordum çünkü hayatımda ilk kez medyatik olacağım. O sene Elveda Gençliğim ile Yıldırım Gürses birinci oldu. Ben de Zamane Kızları ile onuncu.  Hürriyet gazetesi bestemi plak yaptı. Yüz bin tane sattı o zamanlar, Yıldırım Gürses’inki üç bin tane. Zamane Kızları medyatik olmuştu. Domateslerden, çürük yumurtalardan Allah razı olsun. 


BOZKURT İLHAM GENCER; AYTEN ALPMAN, ÇOCUKLARIMIN ANNESİ 
Alpman, benim ilk talebemdi. 
 Sevgili Ayten Alpman’ı bir de sizden dinlesek … 



  Tabii … Ayten Alpman, çocuklarımın annesi. Benim ilk talebemdi. Onu ben  16 – 17 yaşlarında tanıdım. Dört yaş küçüktü benden.  O zamanlar Şişli’de lise son sınıfta okur, Rumeli Caddesi’nde otururdum. Ayten Alpman da rahmetli, Nişantaşı kız okulunda okurdu. Okuldan çıkardı, Rumeli Caddesi’nden geçerken ben arkasına takılırdım.  Bir gün takip ettim,evdeki konsol piyanoda ses kontrolü yaptım. Baktım ki sesi iyi, onnan meşhur olduk.  Çatı Kulübü’nden önce çok seneler beraber çalıştık. İzmir Fuarı’nda mesela. Hatta en son 6 - 7 Eylül Olayları oldu 1955’te fuarda. O zaman Ayten, kızım Ayşe’ye hamileydi. Bütün gazinolar yerle bir edildi. Orada yabancı orkestralar vardı. Onlara Rum diye saldırdılar. Halbuki yanlış bir durum yok ortada. 6 – 7 Eylül Türk tarihinde acı bir lekedir. Avrupa’da çok kötü not verdirtmiştir bizlere. Neyse onu geçeyim. Kervansaray’da, İstanbul Radyosu’nda konserlerimiz olmuştur. Senelerce solistim oldu Ayten Alpman, onu ben yetiştirdim. Hocasıydım, ilk talebemdi. Son talebem de İpek Dinç. 
  



BOZKURT İLHAM GENCER; BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 
İstanbul sosyetesi, devşirmeleri ayağa kaldırır. 
 Röportaj verdiğiniz bir kaynakta; Ayten Alpman’ın seslendirdiği ‘ Bir Başkadır Benim Memleketim ‘  parçası için, aslında bizim memleketimizle ilgisi yok demişsiniz … 

Evet, devşirme bir şarkı. Eartha Kitt’e söylettiğim Üsküdar’a Gider İken’in çok sevilmesi gibi. Nedense yabancılar şarkılarımızı söyleyince altın plak alıyorlar. Mesela bir tane daha vardır; Salvatore Adamo, Her Yerde Kar Var’ı söyleyen. Devşirme şarkıları rezil rezil söylerler, bizim İstanbul sosyetesi bunları ayağa kaldırır. Anlatabildim mi? Bu işi bildiğim üçün bir kere bu yabancı parçaların üzerinde dururum. Ardından Türkçelerinin üzerinde dururum, son olarak zaman ve mekan üzerinde. Memleketim şarkısı, İsrail’in milli şarkılarından. Yani bizim milli şarkılarımız ne ise, İsrail için de o.  Bir Başkadır Benim Memleketim 1971’de yapılmıştır, siyonizme destek vermek için. Çıkan plak, Türk milletinin milli bir marşıymış gibi algılattı bizlere parçayı. Milyonlarca insanı kandırdılar. 1970’de Kıbrıs Olayı olunca baskı grupları, ülkece böyle bir politika izletti. Hainler, siyonizme yaranmak için yaptılar her şeyi. Cumhuriyet mitinglerinde Ayten Alpman’ın bu plağı döndü, onun da durumdan haberi yok. Türklere büyük ihanet var şarkıda. Kıbrıs’ta şehit veriyoruz, bu şarkı ne diyor:  
‘’ Ben gönlümü eylerim, gerisi Allah kerim … ‘’ 
Şehit verirken böyle şarkı söylemek normal bir şey mi?  İhanete ortaklık bu. Ben yetkilileri uyardım, durumu açıkladım. Evet, dediler ben uyandırdıktan sonra. Benden önce kimse bu işe elini atmadı. 
Daha kötü bir şey var: Bir Başkadır Benim Memleketim derken herkesin doğduğu yer aklına gelir, vatan değil çünkü. Benim memleketim İstanbul, seninki Ankara gibi, ötekinin memleketi Kars, Ağrı, Bursa … Vatan yok ortada. İsrail’in bu parçasıyla vatanımızda bölücülük yaptılar. Ben orayı da değiştirdim; bir başkadır benim Türk milletim, dedim. 


BOZKURT İLHAM GENCER; SON SÖZ 
En büyük mutluluğum çocuklarımı neşeli görmek. 
Koskoca bir ömre geriye dönüp baktığınızda hiç unutamadığınız üzüntü ve mutluluklarınız neler? 
Üzüntüm, çalıştığım yerlerin yakılıp yıkılması; mutluluğum, çocuklarımı yanımda neşeli görmek.   

Sinada dergisi
Aralık - Ocak -Şubat / Kış sayısı - 2016 - 2017    

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Türk Kültüründe Ad Koyma Geleneği / Bizim Anadolu gazetesi / Yeliz Şenyerli

          TÜRK KÜLTÜRÜNDE AD KOYMA GELENEĞİ      Ad, bir milletin kimliğidir. Bu nedenle Türk aile büyükleri çocuklarına, Türkçe ad koy...